A ltın ve gümüş sikkelerin birlikte kullanıldığı zamanlarda insanlar altın olanı saklamış, gümüş olanı harcamış. Neden? Çünkü insanların değerli olanı elde tutması, değersiz olanı ise elden çıkarması oldukça rasyonel bir davranış. İşte rasyonel olan bu davranışı, 16.yy’da İ ngiltere'de Kraliçe I. Elizabeth'in mali danışmanı olan Sir Thomas Gresham, “kötü para, iyi parayı kovar” ifadesiyle ekonomik bir yasaya dönüştürmüştür. Gresham yasası, yazılı (nominal) değerleri a ynı fakat külçe değerleri farklı iki paradan, külçe değeri yüksek olan paranın piyasadan (dolaşımdan) çekilmesidir. Nominal değer ve külçe değeri ne demektir? Örneğin bir madeni paranın üzerinde “5 TL” yazıyorsa bu onun nominal değeridir. Külçe değeri ise paranın yapıldığı metalin (altın, gümüş, bakır, nikel vs.) piyasa değeridir. Yani parayı eritip sadece metal olarak sattığınızda elde edeceğiniz değerdir. Örneğin elinizde iki adet 5 TL’lik madeni para var. Biri gümüşten, diğeri nikelden yapılmış olsun. İki...
Şimdi sizlere, 3 ay içinde kendiniz çalışmadan fakat çocukları dans ettirerek yaklaşık 20bin lira "gelir" elde etmenin tarifini vereceğim.
Malzemelerimiz:
1 adet Milli Eğitimin 32 derslikli devlet İLKokulu
1 günlük Milli bir bayram (23 Nisan makbüldür veya 19 Mayıs)
200 kadar ilkokul ögrencisi (ilkokul 1.sınıf olması yine makbuldür)
1 adet Milli Eğitimin 32 derslikli devlet İLKokulu
1 günlük Milli bir bayram (23 Nisan makbüldür veya 19 Mayıs)
200 kadar ilkokul ögrencisi (ilkokul 1.sınıf olması yine makbuldür)
Ortalama süre:
10 hafta, 50 iş günü (günde yaklaşık 1 saat.)
10 hafta, 50 iş günü (günde yaklaşık 1 saat.)
Yapılışı:
Önce çocuklara müzikli dansları öğretecek ücretli bir öğretmen bulunur. Sonra 32 derslikli okulun 10 şubesine haber salınır. Bayram hazırlığı için her İLKOKUL öğrencisinden (dolayısıyla velisinden) 100 TL talep edilir. Zorla değil canım. İsteyen para verip katılacak! İsteyen düdüğü çalacak!
100TLX200 kişi= 2,5 ayda 20 bin TL "gelir" elde edilir. Üstelik kendi çocuğunuzu 1 saatlik törende sadece 10-15 dakika izlersiniz. Burası çok önemsiz bir ayrıntı ama olsun, dursun burada.
Önce çocuklara müzikli dansları öğretecek ücretli bir öğretmen bulunur. Sonra 32 derslikli okulun 10 şubesine haber salınır. Bayram hazırlığı için her İLKOKUL öğrencisinden (dolayısıyla velisinden) 100 TL talep edilir. Zorla değil canım. İsteyen para verip katılacak! İsteyen düdüğü çalacak!
100TLX200 kişi= 2,5 ayda 20 bin TL "gelir" elde edilir. Üstelik kendi çocuğunuzu 1 saatlik törende sadece 10-15 dakika izlersiniz. Burası çok önemsiz bir ayrıntı ama olsun, dursun burada.
Peki, bu geliri elde eden kurum bir şirket midir? Hayır. Tabelasında DEVLET okulu yazar. Devlet okullarının işi kısa vadede gelir elde etmek midir yoksa yurttaşlarını (çocuklarımızı) eğitmek midir? Pardon ya, eğitim işinden vazgeçeli çok olmuştu, değil mi? Bolca öğretim yapıyorduk. Okulların birde yandal alanı vardı: devletin kasasına gelir toplamak. Bir nevi tahsilat bürosu.
Devletim, ILKOKUL çağındaki evlatlarına müzik, sanat, spor etkinliklerini veremeyecek kadar aciz midir? Hepimizin (devletin) okullarında, -alay eder gibi- çocukların kendi bayram töreni için veliden ücret talep etmek, ne demektir? Bu türlü bir anlayışı benim vicdanım kabul etmez. Edemez. Para vermediği için kimi çocukların dans edemeyeceğini bilmek, kahredici. Devletin okulu çocukları ayrıştırır mı? Haa, durun şimdi! Ne vardı eşitlik ilkesi. Fırsatımızın eşitliğini bir iki öğrenciden ücret almayarak sağlayacaktık ve bu şekilde vicdanlarımızı bir güzel temize çekmiş olacaktık. Ne güzel bir düzen değil mi? Kaz gelecek yerden tavuk esirger miyiz hiç? Her şey kılıfında. Sözde fırsat eşitliği var, mecburi değil isteyene var, çocuklar üzerinden istismar var. Ucunda gelir var. Bayram var, tören var. Sözde devlet okullarında eğitim-öğretim parasız. Bakın, özel okulları ağzıma dahi almadım. Devletim ikili (sabahcı-öğlenci) öğretimi sonlandırırken paralı (özel)-parasız(devlet) olmak üzere iki başlı eğitim sistemini post-modern teamüllere göre yeniden üretti. Ne güzel bir dünya, değil mi?
Hangi işletme 2.5 ayda 20bin lira gelir elde etmektedir? Devlet okulu musunuz, işletme mi?Devlet okullarının önceliği "gelir, kâr" elde etmek olamaz. Devlet eliyle yürütülen eğitim hizmetlerinde önce çocuk, önce insan ve önce insaf demek zorundayız.
Bu kadar çok şikayet ettikten sonra sen ne yaptın diye sorabilirsiniz. Tabi ki bu zihniyeti onaylayamam. Çocuğumun bayramını para vererek kirletemezdim. Red ettim. Para vermeyen çocukları ya da çocukları gönüllü olarak bayrama hazırlamayı teklif ettim.
Profesyonel değilim, tamam. Fakat youtube'da müzikli dansları izleyip öğrenebilecek bir zekaya ve öğrendiklerimi çocuklara öğretebilecek bir güvenim var kendime. Tabi, kibarca bu teklifim red edildi.Yozlaşmış sistemin değirmen taşı olmayayım diyorum, bu yozlaşmış sistemi bir tarafından tutup tamir edeyim, diyorum. Olmuyor. Olmuyor. Olmuyor!
Profesyonel değilim, tamam. Fakat youtube'da müzikli dansları izleyip öğrenebilecek bir zekaya ve öğrendiklerimi çocuklara öğretebilecek bir güvenim var kendime. Tabi, kibarca bu teklifim red edildi.Yozlaşmış sistemin değirmen taşı olmayayım diyorum, bu yozlaşmış sistemi bir tarafından tutup tamir edeyim, diyorum. Olmuyor. Olmuyor. Olmuyor!
Devletin ilkokullarında, milli bayram kutlamalarında, çocukların sunacakları 5-10 dakikalık gösteriler için neden ücretiyle eğitmen tutulup gösteri hazırlığı yapılıyor? Sınıf öğretmenlerimiz çok mu yetersiz? Devletin bilhassa İLKokullarındaki çocuklarımızın eğitiminde olması gereken müzik, sanat, spor etkinlikleri niçin parayla sunuluyor? Sorsanız eğitimde fırsat eşitliği var. Sorsanız parasıyla eğitim zorla değil. Biraz karşı çıksanız, istemeyen çocuğunu göndermez-miş! Mesele istenen paranın miktarı değil. 50-100 TL ile ne daha çok fakir olurum ne de daha zengin. Mesele zihniyetin çakılı kaldığı nokta. Mesele devlet okullarındaki sistemin insanı yok sayan kapitalizmin ağına saplamış olması. Adı "devlet olan kurumlar" tarafından bu sistemin desteklenmesi.
