A ltın ve gümüş sikkelerin birlikte kullanıldığı zamanlarda insanlar altın olanı saklamış, gümüş olanı harcamış. Neden? Çünkü insanların değerli olanı elde tutması, değersiz olanı ise elden çıkarması oldukça rasyonel bir davranış. İşte rasyonel olan bu davranışı, 16.yy’da İ ngiltere'de Kraliçe I. Elizabeth'in mali danışmanı olan Sir Thomas Gresham, “kötü para, iyi parayı kovar” ifadesiyle ekonomik bir yasaya dönüştürmüştür. Gresham yasası, yazılı (nominal) değerleri a ynı fakat külçe değerleri farklı iki paradan, külçe değeri yüksek olan paranın piyasadan (dolaşımdan) çekilmesidir. Nominal değer ve külçe değeri ne demektir? Örneğin bir madeni paranın üzerinde “5 TL” yazıyorsa bu onun nominal değeridir. Külçe değeri ise paranın yapıldığı metalin (altın, gümüş, bakır, nikel vs.) piyasa değeridir. Yani parayı eritip sadece metal olarak sattığınızda elde edeceğiniz değerdir. Örneğin elinizde iki adet 5 TL’lik madeni para var. Biri gümüşten, diğeri nikelden yapılmış olsun. İki...
Matematik ve dolayısıyla istatistik "öngörmek" ile "önceden söylemek" arasındaki farkı çok daha net kavramamı sağlamıştır. Şöyle açıklayayım: Toplumdaki her bir bireyin hastalığa yakalanıp yakalanmayacağını asla öngöremezsiniz. Ne ki toplumun ortalama olarak hastalığa yakalanma olasılığını yüksek bir isabetle kestirebilirsiniz. Demem o ki binlerce, milyonlarca bireyin hastalığa yakalanma olasılığını evet önceden öngörebilirsiniz. Amma velakin herhangi bir bireyin hasta olup olmayacağını önceden asla söyleyemezsiniz. Öngörmek, bilimdir. Önceden söylemek falcılıktır. Falcının inanmışlara, şüphelenmeyenlere; bilimcinin şüphecilere, inanmayanlara ihtiyacı vardır. Neden? Çünkü inanmışlara "tek bir açıklama" yeterli gelirken inanmayan şüphecilere "binlerce açıklama" yetmez. Matematik ve dolayısıyla mantık ve dolayısıyla istatistik okuryazarlığınızı geliştirebildiğiniz kadar geliştirin, a dostlar!
***
Dışarıda yağmur varken şemsiye alıp çıkmak rasyonel bir davranıştır. Dünyada ilan edilmiş bir salgın varken fiziksel mesafeye dikkat etmek de rasyonel bir davranıştır. Fakat 'mesafesiz, kalabalıklar içinde, virüsün yayıldığı bilinirken ama ben virüsün yayıldığına inanmıyorum ve bana bir şey olmaz' demek tam da Moore'un bahsettiği türden bir paradokstur. Bir başka deyişle "dışarıda yağmur yağıyor ama ben yağmurun yağdığına inanmıyorum" düşüncesi irrasyonel ve tutarsızdır. Demem o ki;
bilim, özü itibariyle irrasyonel davranışların, kanıların, inanışların nedenini açıklayamaz.
Ancak dışarıda yağmur yağıyorken şemsiye alıyor olmanın veya salgın varken mesafeye dikkat ediyor olmanın nedenini dünyanın neresine giderseniz gidin açıklayabilirsiniz. Çünkü rasyonel davranışları her zaman ve her mekanda açıklayabilirsiniz. Çünkü 2+2 dünyanın her yerinde 4' tür. Fakat irrasyonel davranışları açıklayamazsınız.
