A ltın ve gümüş sikkelerin birlikte kullanıldığı zamanlarda insanlar altın olanı saklamış, gümüş olanı harcamış. Neden? Çünkü insanların değerli olanı elde tutması, değersiz olanı ise elden çıkarması oldukça rasyonel bir davranış. İşte rasyonel olan bu davranışı, 16.yy’da İ ngiltere'de Kraliçe I. Elizabeth'in mali danışmanı olan Sir Thomas Gresham, “kötü para, iyi parayı kovar” ifadesiyle ekonomik bir yasaya dönüştürmüştür. Gresham yasası, yazılı (nominal) değerleri a ynı fakat külçe değerleri farklı iki paradan, külçe değeri yüksek olan paranın piyasadan (dolaşımdan) çekilmesidir. Nominal değer ve külçe değeri ne demektir? Örneğin bir madeni paranın üzerinde “5 TL” yazıyorsa bu onun nominal değeridir. Külçe değeri ise paranın yapıldığı metalin (altın, gümüş, bakır, nikel vs.) piyasa değeridir. Yani parayı eritip sadece metal olarak sattığınızda elde edeceğiniz değerdir. Örneğin elinizde iki adet 5 TL’lik madeni para var. Biri gümüşten, diğeri nikelden yapılmış olsun. İki...
Akademik Personel ve Lisansüstü
Eğitime Giriş Sınavı (ALES) hakkında başta YÖK’ün duyurusunu ve haber
kaynaklarından bir kaçını aşağıda belirtiyorum.
<<Mantık der ki A, A’dır (özdeşiklik ilkesi). Yani bir şey ne ise odur. Bir şey eski değilse eski değildir. Bir şey yeni ise yenidir. Çelişmezlik ilkesi bir şey, hem A’dır hem A olmayandır diyemeyiz. Yani aynı anda hem doğru hem yanlış bir yargıyı mantığımız kabul etmez. Yani Ales hem yenidir hem eskidir veya Ales’te hem köklü değişiklik yapılmıştır hem de köklü değişiklik yapılmamıştır önermesini kabul edemeyiz. ‘YÖK’ hem yeni hem eski olamaz. Mantığın çelişmezlik ilkesidir. Üçüncü halin imkansızlığı ilkesi bir şey, ya A dır ya da A olmayandır. Yani mantık der ki Ales ya yenidir ya da yeni olmayandır. Üçüncü bir halin imkansızlığı çoğu zaman yanlış yorumlanmaktadır. Açıklayayım. Üçüncü halin imkansızlığı ilkesine göre Ales, ya eskidir ya da eski olmayandır demektir. Eski olmayan demek her zaman yeni demek değildir. Bir değişiklik ya köklüdür ya köklü olmayandır önermesi, köklü olmayandan başka her şey mümkün demektir. Yani köklü olmayan demek, her zaman köksüz demek değildir. Üçüncü halin imkansızlığı akla karşıtı, uçları akla getirse de mantık böyle olmadığını söyler. Daha basite indirgeyeyim A nesnesi, ya beyazdır ya beyaz olmayandır. Beyaz olmayan demek karşıtı A nesnesi siyahtır demek değildir. Beyaz olmayan demek, yeşil olabilir, mavi olabilir, sarı olabilir demektir. Dolayısıyla yapılan değişikliklere yeni, köklü sıfatını kondurmak onun gerçekte yeni, köklü olduğunu veya onun gerçekte yeni, köklü olmadığını akla getirmelidir. Eğer bir şeye yeni, köklü diyorsak o şey gerçekte de yenidir, köklüdür. O şey hem yeni/köklü hem de yeni/köklü olmayan olamayacaktır. O şey ya yeni/köklü olacaktır ya da o şey yeni/köklü olmayan olacaktır. Yeni/Köklü değilse ne olduğu tartışmaya değerdir. Diyalektik yöntem (tez+antitez=sentez) çözümün bir parçası, neden olmasın?>>
Yeni sıfatıyla tanımlanan uygulamaların veya kurumların 'ilkinden daha iyi' olduğu iddiası da, anlamı da çıkmadığı açıktır. Eskinin daha iyisi, yeni demek değildir, köklü demek hiç değildir. O nedenle yeni yök, yeni Ales, yeni müfredatlar söylemleri tartışmaya değerdir. Neden zam söz konusu olduğunda benzine köklü zam veya yeni ekmek fiyatı demiyoruz? Yeni sıfatı, eskinin karşıtı mıdır, bilinmeyen midir, eskisinin yerine gelen midir, üzerinden çok zaman geçmemiş olan mıdır, öncekilerden farklı olan mıdır, kullanılmamış olan mıdır? Hangisidir? Hangi anlamı anlamalı insan? Hangisi olursa olsun yapılan bir değişikliğe veya mevcut bir kurumun adına
yeni
sıfatını eklemek doğru gelmiyor bana. Mesele yeni olmak değil "daha iyi" olmak
olmalıdır. Yeni veya köklü sıfatlarının eklendiği uygulamaların, kurumların
daha iyi olup olmadığını ise ölçütlerimizin niteliği ve uygunluğu,
bilimselliğimiz belirleyecektir. Olmadı uzay-zamanda göreceli zamanı yaşayıp
anlayacağız. Son olarak
L.
Wittgenstein dilimin sınırları dünyamın sınırlarıdır der. O demek ister
ki, sözcük ve kavram bilgimizin zenginliği, aslında düşünme kapasitemizin de
sınırlarıdır. Sevgi ve
saygılarımla, sağlıcakla, bilgiyle mutlu kalın.