A ltın ve gümüş sikkelerin birlikte kullanıldığı zamanlarda insanlar altın olanı saklamış, gümüş olanı harcamış. Neden? Çünkü insanların değerli olanı elde tutması, değersiz olanı ise elden çıkarması oldukça rasyonel bir davranış. İşte rasyonel olan bu davranışı, 16.yy’da İ ngiltere'de Kraliçe I. Elizabeth'in mali danışmanı olan Sir Thomas Gresham, “kötü para, iyi parayı kovar” ifadesiyle ekonomik bir yasaya dönüştürmüştür. Gresham yasası, yazılı (nominal) değerleri a ynı fakat külçe değerleri farklı iki paradan, külçe değeri yüksek olan paranın piyasadan (dolaşımdan) çekilmesidir. Nominal değer ve külçe değeri ne demektir? Örneğin bir madeni paranın üzerinde “5 TL” yazıyorsa bu onun nominal değeridir. Külçe değeri ise paranın yapıldığı metalin (altın, gümüş, bakır, nikel vs.) piyasa değeridir. Yani parayı eritip sadece metal olarak sattığınızda elde edeceğiniz değerdir. Örneğin elinizde iki adet 5 TL’lik madeni para var. Biri gümüşten, diğeri nikelden yapılmış olsun. İki...
Öğretim Programı’nda “kur” öğrenme birimlerini ifade etmektedir. Buna göre; C1, C2, C3, K1 ve K2 olmak üzere beş öğrenme birimi (kur) belirlenmiştir. Kurlar arasında aşamalı, bir ilişki olup bu kurlardaki kazanımlar doğrusal bir şekilde birbirini desteklemektedir. Kurların tamamlanması süreci bir bütün olarak düşünüldüğünde “Tam Öğrenme” kuramını temele almıştır. Tüm etkinliklerin oyunlaştırılması esastır. 4-10 yaş grubu çocukların bilişsel gelişim özelliği gereği etkinliklerde somutlaştırma önemsenmelidir. Programda kazanımlar hem okul öncesi hem de ilkokul için aynıdır. Örnek kazanım ifadesi okurken ve dinlerken uygun davranışlarda bulunur. Ön koşul öğrenmeler tamamlandıktan sonra kazanıma ulaşmak için öğretme- öğrenme etkinliklerine başlanır. Dönüt, sürecin en önemli öğesidir. Öğretmen anında dönüt vermelidir. Belirli bir ilerlemeden (kazanımdan) sonra izleme değerlendirmesi yapılmalıdır. Bütün maddeler puanlandıktan sonra toplam puan alınır. Ölçme ve değerlendirme süreci iki aşamada gerçekleştirilecektir. Toplam puan o kurdan alınabilecek en yüksek puana bölünür ve 100 ile çarpılır. Bu şekilde öğrencinin düzeyi hesaplanır.
=>> Yukarıdaki ifadeleri Kur'an'ı Kerim Öğretim Programından (*) alıntıladım. Eğitim bilimlerinin öğrenme-öğretme kavramlarının serpiştirildiği ve hatta ölçme ve değerlendirmelerinin yapıldığı bir program bu. Hangi ders, hangi hayatın/kimin bilgisidir bu? 4-14 yaş arası çocuklarımıza ne yapıyoruz biz? Kur'an'ı Kerim'in bir öğretim programına indirgenmiş olmasından dolayı içim cız etti. Ölçtüğümüz, biçtiğimiz için içim cız etti. Hayatı daha doğru düzgün deneyimlememiş, yaşamı hiç sorgulamamış çocuklara bir öğretim programı ile "dinden" bahsetmeye çalışmak, doğrusu içim yana yana cız etti. Kendi heveslerimiz için çocuklarımızı nesneleştirdiğimiz için içim cız etti.
İnandığım bir Tanrı vardı. Sayenizde hepsi tuzla buz oldu, parça parça ettiniz. Aldınız onu, bir öğretim programının içine hapsettiniz. Özgür irademi puanlarla ölçüp biçtiniz, olmadı amaçlarınıza göre Tanrı'mı tek tipleştirdiniz. Kendi yarattığınız dünyanın Tanrısı olup kendi kullarınızı yetiştirmek için 4-14 yaş arasındaki çocuklarımı hazırladığınız öğretim programlarınızla yetiştireceğinizi mi sanıyorsunuz? Kendi çocuklarım için izin vermeyeceğim. Bırakamadık bir türlü inandığımız Tanrı'yı nasıl sevdiğimizi başkalarına ispat etmeyi. İstiyoruz ki herkes bizim gibi sevsin Tanrı’yı. Kahroluyorum. 4-14 yaş arasındaki çocuklara hayatın bilgisini somutlaştırmadan göremedikleri, duyamadıkları, deneyimleyemedikleri bir Tanrı'dan bahsetmek. Tanrı aşkına! Çelişki bu! 4-14 yaş arasındaki çocuklar bu dünyayı yaşamadan, deneyimlemeden neyi anlamlandıracaklar? Tanrı’yı mı? Nasıl bir akıl, sezgi, idrak, kavrayış yoluyla anlamlandıracaklar? Ben 30 yaşımdan sonra Tanrı’yı düşünmeye, aramaya başladım. 40 yaşımda bulamadığımı bulduğum Tanrı'yı terk ettim. Geride bıraktığım yıllar için en ufak bir pişmanlığım yok. Şimdi 4-14 yaşındaki çocuklarımıza ne yapıyoruz biz? İçim cız ediyor. Derdimiz öğretim programı mı yoksa bir çocuğu programlamak mı?
Bir de işin Ahlak boyutu var. Hangi ahlak eğitimi sorusunu sormadan edemiyorum. Niyet ahlakı mı, netice ahlakı mı?